1.ve 2. Sınıflar Tiyatroda.
Tiyatronun çocuklara katkısı.
Çocuklara özgüven duygusu kazandırır
Çocuk tiyatrosu; çevresiyle iletişim kurmakta zorlanan çocuklar başta olmak üzere genel olarak tüm çocuklara özgüven duygusu kazandırır. Bir tiyatro oyununda çocuklar birlikte gülüp eğlenirler, birlikte öğrenirler... Çocukların sahnede oyun seyretme deneyimleri arttıkça bu durum onların sosyal davranışlarına da yansır. Başkalarıyla daha iyi geçinme, çevreyle daha güçlü bir bağ kurma, kendine güven, uyum sağlama ve cesaret gibi konularda
kendilerini geliştirirler.
Çocukların gözlem yoluyla öğrenmesini sağlar
Tiyatroda sergilenen oyunlarda çocuklar gözlem yoluyla öğrenmektedir. Oyun esnasında kendini oyunun akışına bırakan ve bir anlamda oyunun bir parçası olan çocuklar sahnedeki oyuncuları model alır ve onlarla empati kurar. Bunun bir sonucu olarak oyunun çocuklara vermek istediği mesaj gözlem yoluyla öğrenilir ve hayata aktarılır. Çocuklar duygu ve düşüncelerini daha akıcı bir dille ve daha etkin bir şekilde ifade ederler. Gözlem yoluyla öğrenmenin bir başka artısı da çocuklarda dikkat, algılama, konuşma, dinleme gibi becerilerin gelişmesine önemli bir katkı sunmasıdır.
Korkularıyla başa çıkabilmeyi öğretir
Yapılan araştırmalarda tiyatronun modelleme yoluyla öğretme etkisinin çok önemli başka faydaları da tespit edilmiştir. Bunlardan en önemlisi, fobi türündeki tepkilerde görülen azalmadır. Çocuklar tiyatro oyunlarında kimi zaman korktukları bazı neslelerle karşı karşıya gelebilmektedir. Oyun içerisinde, doktor, karanlık, köpek, fare gibi korkulan bu nesneler ile kurulan ilişki onların bu fobilerinin azalmasına katkı sağlamaktadır. Başka bir ifadeyle, kendi dünyalarında fobi nedeni sayılabilecek bazı nesneler, tiyatro ile çok farklı bir anlam kazanabilir. Bu da doğal olarak çocuğun o nesneye bakış açısını değiştirebilir.
Eleştirel düşüncenin temellerini atar
Eleştirel düşünce, yaşam deneyiminden ve gözlemlerden yola çıkılarak kazanılır. Çocukların eleştirel düşünme becerisi kazanmasında tiyatronun payı çok büyüktür. Çünkü çocuklar okullarda daha yarışçı, sınav veya puan odaklı bir eğitim alırlar. Böyle bir sistemde bilgiyi direkt olarak edinirler ancak edindikleri bilgiyi eleştirel bir süzgeçten geçirebilecek zamanı genellikle bulamazlar. İşte tiyatronun eğitici tarafı ve eleştirel düşünceye olan katkısı bu noktada daha da ön plana çıkmaktadır. Tiyatro deneyimi yaşayan bir çocuk eleştirel düşünme, neden-sonuç ilişkisi kurma gibi hayatın her alanında faydalanacağı becerilerini geliştirir.
Topluma sağlıklı ve faydalı bireyler kazandırır
Tiyatroda seyredilen her oyun çocuklara hayata dair farklı konularda yeni şeyler öğretmekte, onların kişisel gelişimlerine doğrudan katkı sağlamaktadır. Tiyatro çocuklara yaşadığı toplumun bir üyesi olma bilincini aşılar. Olaylara farklı açılardan bakabilme becerisi kazandırır. İşbirliği ve dayanışmayı öğretir. Estetik algıyı geliştirir ve sanata olan ilgiyi arttırır. Çocuğun duygusal gerginliklerden uzaklaşmasına ve bireysel sorunlarına çözüm üretmesine yardımcı olur. Işık, ses ve sahne düzenlemesi ile onların farklı duyularına hitap eder.
Başta da söylediğimiz gibi tiyatronun çocuklar üzerindeki pozitif etkisi saymakla bitmez. Daha da önemlisi, tiyatro ile çocuklar arasındaki bu pozitif ilişki zamanla topluma da yansır ve yukarıda saydığımız tüm olumlu özellikleri davranış haline getiren bireylerin sayısı toplumda artış gösterir.